Ne Aramıştınız ?

Mersin ili Erdemli ilçesindedir.
Hakimler ve savcılar, Sayıştay dahil yüksek yargı organları mensupları, kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri, yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri, Silahlı Kuvvetler mensupları ile yükseköğretim öncesi öğrencileri siyasi partilere üye olamazlar.
Kişilik, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlar ve ölümle sona erer. Çocuk hak ehliyetini, sağ doğmak koşuluyla, ana rahmine düştüğü andan başlayarak elde eder
Karakter, insanın kişiliğinin başka insanlar tarafından değerlendirilmesine denir, Kişilik ise insanları birbirinden farklı kılan özellikleridir, Kişilik ile Karakter farklı anlamdadırlar, Bir kişinin karakteri ile başka bir kişinin karakteri birbirine benziyor olabilir, ancak kişilikleri mutlaka farklıdır, Her insanın kişiliği tekildir ve dünyada bir benzeri yoktur, ancak aynı karaktere sahip olan binlerce insan olabilir, Kişiliğin %50 si genetiktir değişmez, Karakterler insanın hayatı boyunca her zaman değişebilir, Kişilik doğuştan gelir, Karakter sonradan kazanılır.
Türk Dil Kurumu sözlüğünde kitle, bir yerde toplanmış, bir araya gelmiş insan topluluğu, kütle olarak tanımlanıyor. İkinci bir anlamı ise, belirli işleviyle özellik gösteren büyük insan kalabalığı.
Türk Dil Kurumu sözlüğünde kitle, bir yerde toplanmış, bir araya gelmiş insan topluluğu, kütle olarak tanımlanıyor. İkinci bir anlamı ise, belirli işleviyle özellik gösteren büyük insan kalabalığı.
İnsanın tek başınayken büründüğü karakterin, sergilediği davranış şeklinin kitle içerisindeyken değiştiği düşüncesi üzerinde şekillenir. Buna göre, kitlenin varoluşu tek tek onu oluşturan bireylerin varoluşundan farklı ve bağımsızdır.
Büyüme, eşitlik, yoğunluk ve yönelim.
Ersin Tatar
Birbirine yakın insanlar ve/veya gruplar arasında olabilecek sorunların, yine bu bütünlük içerisinde konuşulması ya da halledilmesi gereklidir. Yaşanan problemler mümkün olduğunca kendi aralarında çözülmelidir.
Komiser Başkomiser Emniyet Amiri 4.sınıf emniyet müdürü 3.sınıf emniyet müdürü 2.sınıf emniyet müdürü 1.sınıf emniyet müdürü Sınıf üstü emniyet müdürü
Konar göçerlik, beslenme ihtiyacını karşılamak amacıyla büyük hayvan sürülerini takip eden göçebelerden ya da belli bir coğrafî mekâna bağlı olmaksızın hayvanlarına otlak ve kışlak bölgeleri arayan göçebe çobanlıktan farklı olarak belli bir mekân dairesinde yerleşik hayatın bütünleyicisi olarak hayvancılık yapan ve ürünlerini daha çok yerleşik toplumlara pazarlayan iktisadî faaliyet biçimi ve hayat tarzıdır.
Herhangi bir fiziksel aktivite sırasında sporcuların veya takımın o an içerisinde bulunduğu
Konfederasyon, bağımsız devletler tarafından, egemenliklerini muhafaza etmek şartıyla, ortak ve sınırlı menfaatlerini sağlamak maksadıyla, bir antlaşma ile kurulan devletler topluluğu. konfederasyonda, devletler ancak belli ve sınırlı maksatlarla birleşmişlerdir. Artık devletlerin kurdukları konfederasyonlar yoktur. Ancak siyasi ve ekonomik işbirliği ile kurulmuş birlikler vardır. Avrupa Birliği ve Şanghay Örgütü gibi
Konvansiyonel savaşta, düzenli ordular, birbirleriyle kitle imha silahları kullanmadan görece doğrudan savaşırlar. Konveksiyonel savaşta kitle imha silahları ve nükleer silahlar kullanılmaz.
İstikrarlı ve kurumsallaşmış bir demokrasinin var olması, Hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü, İnsan haklarına saygı, Azınlıkların korunması.
Toplumsal korku olarak da adlandırabilecek korkma eyleminin kültür haline dönüşmesidir. Türk toplumunda sıkça gözlemlenen bu durumda herkes birinden ya da bir şeylerden korkar. kız eve erken gitmek zorundadır, babadan korkar; çalışan işi pratiğe taşıyacak projesini patrona söylemekten korkar; fırıncılar, greve gitmekten korkar; herkes trafikte kalıp geç kalmaktan korkarlar.
Kadınlar, çocuklar
Kovuşturma, şüpheli hakkında yapılan soruşturma neticesinde düzenlenen iddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmesiyle başlayan yargılama sürecini ifade eder (CMK m.175/1). Kovuşturma, iddianamenin kabulüyle başlayıp, hükmün kesinleşmesine kadar geçen evreyi tanımlamak üzere kullanılır (CMK m.2/f).
Körle Yatan Şaşı Kalkar Atasözünün Anlamı (TDK) Nedir? Ahlaksız ve kötü karakterli insanlar ile yakın bir bağ kurmak, farkında olmadan zaman içerisinde onların kötü özelliklerini benimsemek anlamına gelir.
Alkol almak, kumar oynamak, sigara içmek, uyuşturucu kullanmak…
Kötümserlik kavramı iyimserlik kavramının tam karşıtı olarak, dünya görüşü ve yaklaşımında düzeltilemeyecek kötü bir dünya portresidir. Kötümserler her zaman kötü biten bir son düşünürler. Kötümser birinin "Bardağın yarısı boş mu yoksa yarısı dolu mu?" sorusuna vereceği yanıt, yarısının boş olduğu yönünde olacaktır
Kriminoloji ya da suç bilimi suçun açıklamasını yapan, suçlu davranışın nedenlerini inceleyen, suçun önlenmesi ve suçlulukla mücadele ile ilgilenen kişilere denir?
Kız annesinin birçok huylarını doğuştan almış bulunur. Sonra da annesinin eğitimi ile yetişir. Bunun için bir kızın niteliklerini öğrenmek isteyenler, annesine benzeyeceğini düşünürlerse yanılmamış olurlar. Nitekim bir kumaşın kenarına bakanlar, her yerini görmüş gibi olurlar.
Kunuri Savaşı 26 Kasım 1950 ila 29 Kasım 1950 tarihleri arasında gerçekleşmiştir. Kunuri Savaşı, Kore Savaşı'nda Türk Tugayı ile Çin Halk Kurtuluş Ordusu'nun birbirlerine direndiği savaş olarak bilinir. Bu savaşın tarafları ise ABD, İngiltere, Çin, Birleşmiş Milletler ve Türkiye'dir.
Yunanlılar
Kurtuluş Savaşı, üç temel cepheden oluşmuştur. Bu cepheler, Doğu Cephesi, Güney Cephesi ve Batı Cephesidir. Her cephenin farklı bir önemi bulunmaktadır. Üç cephede de Türk ordusu ve Kuva-i Milliye birlikleri büyük zaferler elde etmiştir. Kurtuluş Savaşı'nda, Doğu cephesinde Ermeniler ile; Güney cephesinde Fransızlar ve Ermeniler ile; Batı cephesinde ise Yunanlılar ile savaşılmıştır.
Kurum kültürü; bir kurum, bir kuruluş ve bir işletmede biçimsel yapıyı karşılklı olarak etkileme niteliğindeki kurum içi değerler, inançlar ve alışkanlıklara denir. Kurum kültürü; bir kurumda çalışan kişilerin davranışlarını yönlendiren normlar, kalıplar, inançlar, tutumlar ve davranışların oluşturduğu bir bütündür.
Kurumsal kimlik, pazarlamada, bir kurumun görünen yüzüne verilen isimdir. Kurumun kendini ifade etme şeklidir. Bu ifade belli sınırları çizilmiş ve genellikle değişmez bir ifadedir.
Kut inancı, Türk devletlerinde başta olan insanların, kendilerine bu görevin Tanrı tarafından verilmiş olduğu inancı. Herhangi bir kişinin yönetici olmayı hak etmesi için Tanrı'nın ona “kut” vermesi gerekir
Kut Bayramı, 29 Nisan 1916'da zafer ile sona eren Kût'ül-Amâre Kuşatması anısı için Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde kutlanan bayramdır.
Kuvâ-yi Milliye, Anadolu'nun Yunan, İngiliz, Fransız, İtalyan ve Ermeni birliklerince işgal edildiği ve Mondros Mütarekesi ile ağır koşulların dayatıldığı dönemde çeşitli yörelerde Osmanlı ordusunun silahlarının alınıp dağıtıldığı günlerde doğan bir millî direniş örgütüne verilen isimdir.
Kuvvetler ayrılığı veya güçler ayrılığı, devlet organları olan yasama, yürütme ve yargı güçlerinin birbirinden ayrılmış oldukları bir devlet yönetim modelidir
Yasama ve yürütme organlarının tek bir çatı altında toplanmasına kuvvetler birliği denir. Kuvvetler birliği başta Amerika, Fransa ve İsviçre olmak üzere birçok ülkede uygulanmaktadır.
Anlaşmanın en önemli sonucu Kırım’ın bağımsızlık kazanması olmuştur. Anlaşma uyarınca Kırım dini bakımdan halifeye bağlı kalacak olsa da Rus etkisi altına girmiş ve bağımsız olan Kırım kısa bir süre sonra 1783 yılında Rusya’ya bağlanmıştır.Osmanlı Devleti’nde önemli toprak kayıplarına yol açan antlaşmadır.
Kültür emperyalizmi, bir ülkenin kendi kültürel değerlerini ve ideolojisini başka bir ülkenin halkına benimsetmesidir. Emperyalizm veya yayılmacılık, bir devletin veya ulusun başka devlet veya uluslar üzerinde kendi çıkarları doğrultusunda etkide bulunmaya çalışmasıdır.
Dil, din, gelenek ve görenek ,sanat, dünya görüşü ve tarih
Kültür şoku, kişinin alışkın olduğu kültürel ortamdan farklı bir ortama girdiğinde yaşayabileceği durumdur. Kültür şoku ayrıca göç veya yeni bir ülkeyi ziyaret, sosyal çevrede değişiklik ya da yeni bir hayat tarzına geçiş halinde kişinin alışkın olmadığı hayat tarzı nedeniyle hissedebileceği yönelim bozukluğudur.
Kültür emperyalizmi, bir ülkenin kendi kültürel değerlerini ve ideolojisini başka bir ülkenin halkına benimsetmesidir. Emperyalizm veya yayılmacılık, bir devletin veya ulusun başka devlet veya uluslar üzerinde kendi çıkarları doğrultusunda etkide bulunmaya çalışmasıdır.
Etnosentrizm ya da Etnik merkezcilik; bir aşirete, kabileye, boya ve benzeri etnik gruba bağlılık ile tarif edilen, bir kimsenin kendi kültürünü temel olarak alması ve diğer kültürleri kendi kültürü açısından değerlendirmesi ile tarif edilen duygu
Kültürel gecikme: bir toplumdaki maddi kültür öğelerinde meydana gelen değişim hızına, manevi kültür öğelerinin ayak uyduramaması oluşan uyumsuzluk ve görgüsüzlük durumudur.
Kültürel görecilik ya da kültürel rölativizm bir kişinin inanç ve aktivitelerinin, o kişinin kültüründe yaşayan başka kişiler aracılığıyla, bu kişilerin gözlemlenmesi ile anlaşılması gerektiğini öne süren prensip.
Kültür şoku, kişinin alışkın olduğu kültürel ortamdan farklı bir ortama girdiğinde yaşayabileceği durumdur. Kültür şoku ayrıca göç veya yeni bir ülkeyi ziyaret, sosyal çevrede değişiklik ya da yeni bir hayat tarzına geçiş halinde kişinin alışkın olmadığı hayat tarzı nedeniyle hissedebileceği yönelim bozukluğudur.
Bol bol ağaçlandırma yaparak Elektrikli aletleri daha az kullanarak. Çevre konusunda daha bilinçli davranarak. İhtiyacımız olmayan şeyleri satın almayarak tükenmeyerek Bozulan makineleri atmak yerine tamir ederek Naylon ve plastik maddeleri çok daha az kullanarak Poşet yerine kese kağıdı kullanarak Kullanılan plastik, cam ve kağıtları çöpe atmak yerine geri dönüşüme göndererek Ozon tabakasını korumaya yönelik somut adımlar atılması Kimyasal ham madde kullanımının en aza indirgenmesi
Havadaki sera gazı ve karbondioksit oranının artmasıyla birlikte iklimde yaşanan değişimlere küresel ısınma denir.
Küresel ısınma, karbondioksit gibi ısıyı tutan gazların atmosferde artmasıyla oluşan ve atmosfere salınan sera gazlarının neden olduğu düşünülen sera etkisinin sonucunda, Dünya üzerinde yıl boyunca kara, deniz ve havada ölçülen ortalama sıcaklıkların artması nedeniyle dünyanın iklimin değişmesidir.
Küresel ısınmanın sonucunda mevsimler değişecek, su ve tarım ürünleri giderek azalacak ve kıtlık bütün dünyayı saracaktır. Böylelikle insanların beslenme sorunları artacak, açlığa bağlı birçok hastalık gelişecektir. Elbette açlık ve kıtlık yüzünden ölüm oranları artacaktır. Aşırı ısınma ile polen alerjisi ve astım riski artmaktadır.
Hepimizin büyük bir cesaret örneği sergilediğine inandığımız bir efsanedir Kür-şad ve 40 Çerisi ile birlikte Çin Sarayını basan “Kür-şad” binlerce Çinli savaşçıyla cenk ettikten sonra şehadet şerbetini içmiştir.
Kütle, kilogram cinsinden ölçülebilen ve maddenin miktarı veya enerjisi ile ilgili bir büyüklüktür.
Laffer eğrisi ekonomide vergi oranı ile hazinenin vergi geliri arasındaki ilişkiyi gösteren bir grafiktir. Grafik adını 1974 yılında bu eğriyi çizen Amerikalı ekonomist Arthur Laffer’den almıştır.
Liberalizm, bireysel özgürlük üzerine kurulan bir siyasi felsefe veya dünya görüşüdür. Bireysel özgürlük ve bireysel haklar düşüncesiyle yola çıkan liberalizm, daha sonraki yıllarda farklı türlere bölündü ve bireylerin eşitlik ilkesinin de önemini vurgulamaya başladı.
Layık olma, uygunluk, yaraşır olma, değim. Liyakatli; liyakatli olan, liyakat ehli, iş bilir, değerli.
Liyakat, dilimize Arapça'dan geçmiş; hak edenin ya da ehil olanın görevde olduğu, bürokraside yer aldığı anlamlarına gelen merit sistemin bilinen ismidir. Liyakat sistemi, toplumların tüm mekanizmalarında yetenekli ve tepeden serpme değil, hak ederek gelmiş insanların olmasını ön görür.
Lobicilik, hükûmetler tarafından verilen kararları etkileme çalışmasıdır. Bu çalışmalar kanun koyucuları ve memurları etkilemeye yönelik her türlü faaliyeti kapsar. Faaliyetler organize gruplar tarafından ya da kanun koyucular ve memurlar arasındaki gruplar tarafından yürütülebilir.
İsmet İnönü
Hukuk kurallarına uyulmadığında devlet tarafından uygulanan kamu gücünü belirtmektedir. a) Ceza: Yasayı çiğneyen kişiye, yöntemine göre mahkemelerce uygulanan yaptırımdır. Bir diğer deyişle, Türk Ceza Kanunu'nun ihlali sonucu karşılaşılan yaptırım türüdür.
Hukuk kurallarına uyulmadığında devlet tarafından uygulanan kamu gücünü belirtmektedir. a) Ceza: Yasayı çiğneyen kişiye, yöntemine göre mahkemelerce uygulanan yaptırımdır. Bir diğer deyişle, Türk Ceza Kanunu'nun ihlali sonucu karşılaşılan yaptırım türüdür.
1982 Anayasası kapsamında; yerel yönetimler (mahalli İdareler); “il, belediye ya da köy halkının mahalli müşterek gereksinimlerini karşılamak üzere kuruluş esasları kanunla belirtilmiş ve karar organları, yine kanunda gösterilen, seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzelkişileridir.
Bir makamda oturan kişiler, bir gün o makamı terk etmek zorunda kalabilirler. Sonuçta makam, o makamda oturan kişilerin mülkü değildir. Makamda oturan kişiler o makamın kendilerine ait olduğuna inanarak etraflarındaki insanları hor görmemeli ve bir gün o makamı terk edeceklerini bilmelidirler.
Manipülasyon, başkalarının algılarını, fikirlerini ve davranışlarını ona hissettirmeden çeşitli taktikler ile aldatma yoluyla değiştirmeyi amaçlayan sosyal bir etkidir. Yapılan manipülasyon yöntemleri, manipülasyon yapan kişinin menfaatleri doğrultusunda sömürücü, kurnaz ve aldatıcı bir etki yaratır
Erzurumlu İbrahim Hakkı Türk mutasavvıf, sosyolog ve âlim. Marifetname'nin yazarıdır.
Marshall Planı, II. Dünya Savaşı sonrasında 1947 yılında önerilen ve 19481951 yılları arasında yürürlüğe konmuş ABD kaynaklı, antikomünist hedefleri olan bir ekonomik yardım paketidir. 16 ülke, bu plan uyarınca ABD'den ekonomik kalkınma yardımı almıştır.
Maslow'un hiyerarşisindeki ihtiyaçlar arasında fizyolojik ihtiyaçlar (yiyecek ve giyim), güvenlik ihtiyaçları (iş güvenliği), sosyal ihtiyaçlar (arkadaşlık), benlik saygısı ve kendini gerçekleştirme yer alır.
Maslow teorisi, insanların belirli kategorilerdeki ihtiyaçlarını karşılamalarıyla, kendi içlerinde bir hiyerarşi oluşturan daha 'üst ihtiyaçları tatmin etme arayışına girdiklerini ve bireyin kişilik gelişiminin, o an için baskın olan ihtiyaç kategorisinin niteliği tarafından belirlendiğini söz konusu etmektedir. Maslow'un hiyerarşisindeki ihtiyaçlar arasında fizyolojik ihtiyaçlar (yiyecek ve giyim), güvenlik ihtiyaçları (iş güvenliği), sosyal ihtiyaçlar (arkadaşlık), benlik saygısı ve kendini gerçekleştirme yer alır.
Masumiyet karinesi, suçsuzluk ilkesidir . suç kesinleşmediği sürece kimsenin hükümlü sıfatıyla değerlendirilemeyeceğini ifade eden, temel hukuk doktrini
Masumiyet karinesi, suçsuzluk ilkesi suç kesinleşmediği sürece kimsenin hükümlü sıfatıyla değerlendirilemeyeceğini ifade eden, temel hukuk doktrini.
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Karadeniz, Akdeniz ve Ege denizinde ilan ettiği deniz yetki alanlarını kapsayan doktrin.
Meclis soruşturması, başkanlık sisteminde başkanın cezai sorumluluğuna yol açabilecek bir yasama meclisi soruşturmasıdır.,
Medeni hukuk, kişilerin birbiriyle ya da belirli ölçülerde kişilerle devletin doğrudan veya dolaylı özel ilişkilerinin kamu hukuku gibi başka bir hukuk dalının konusuna girmeyen hukuk dalına verilen addır. Özel hukuk denilince medeni hukuk akla gelir.
Medeniyet, milletlere ait bazı kültür değerlerinin, birçok millet tarafından benimsenerek ortak duruma gelmiş bütününe verilen addır. Başka bir anlatımla, milletler arası ortak değerler seviyesine yükselen anlayış, davranış ve yaşama vasıtalarının tümüdür. Bu ortak, değerlerin kaynağı farklı kültürlerdir. Medeni kanunu İsviçreden aldık.
Medeniyet, bir toplumun tüm unsurlarını yani, maddi manevi varlıklarını, düşüncelerini, bilimini, sanatını, teknolojisini, canlı türlerini ve ürünlerini kapsayan çok geniş bir ifadedir. Türklerde medeniyet uygarlık olarak geçmektedir. Bu husus Uygur Türkçesinden gelmektedir.
Girişim, tüm toplumların kalkınma, güvenlik, çevre ve refah konularında birbirlerine bağımlı oldukları hususunu esas almakta ve öncelikle önyargı, yanlış algılama ve kutuplaşmayla başa çıkmak amacıyla ortak siyasi bir irade oluşturmayı hedeflemektedir. Medeniyetler İttifakı (Mİ), o dönemde Başbakanlık görevini deruhte etmekte olan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile dönemin İspanya Başbakanı Zapatero tarafından 2005 yılında başlatılmış ve bilahare Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri tarafından da benimsenerek bir BM girişimi halini almıştır.
Tarihimizde bir daha İstiklal Marşı yazılması demek aynı acıların ve kayıpların bir kez daha yaşanması demektir. Bu nedenle aynı acıların yaşanmaması için Allah bir daha bu millete İstiklal Marşı yazdırmasın sözü söylenmiştir.
Menemen Olayı ya da Kubilay Olayı, 23 Aralık 1930 günü, İzmir'in Menemen ilçesinde, askerliğini yedek subay olarak yapmakta olan Öğretmen Mustafa Fehmi Kubilay'ın ve yardımına koşan bekçiler Hasan ve Şevki'nin şeriat isteyen bir grup tarafından öldürülmesi.
Menemen Olayı ya da Kubilay Olayı, 23 Aralık 1930 günü, İzmir'in Menemen ilçesinde, askerliğini yedek subay olarak yapmakta olan Öğretmen Mustafa Fehmi Kubilay'ın ve yardımına koşan bekçiler Hasan ve Şevki'nin şeriat isteyen bir grup tarafından şehit edilmesidir.
Yönetim merkezi, bir devletin ve ülkenin yönetsel birimlerinin yönetildiği kentlere denir. Devletlerin veya ülkelerin yönetildiği merkez, daha çok başkent olarak adlandırılır. Ankara, Türkiye Cumhuriyeti'nin başkenti, Ankara ilinin ise yönetim merkezidir.
Merkezden Yönetimin Sakıncaları Kamu hizmetlerinin gecikmesine ve yerel ihtiyaçların yeterince karşılanamamasına sebep olabilir. Merkezden yönetimin yükünün fazla olması asıl yapması gereken hizmetlerin yerine getirilmesine engel olabilir. Merkezden yönetim demokrasinin gelişmesini engelleyebilir, yavaşlatabilir.
Siyasal açıdan güçlü, birlik içinde bir yönetimi sağlar. kalkınma ve gelir dağılımının dengeli olarak yürütülmesini sağlar. Yönetim tarafsız olur. Kamu görevlileri tarafsız olur. Kamu hizmetleri daha az masrafla tüm ülkede yürütülür.
Meşru müdafaa, yasal savunma veya meşru savunma; uğranılan bir saldırı karşısında kişinin kendisini veya bir başkasını koruması. Saldırıyı durdurmak veya saldırının etkilerini azaltmak amacıyla orantılı güç ile gerçekleştirilen karşı saldırı da meşru müdafaaya dahildir.
Meşrutiyet, meşruti monarşi, anayasal monarşi, anayasal tekerki ya da parlamenter monarşi, hükümdarın yetkilerinin anayasa ve halk oyuyla seçilen meclis tarafından kısıtlandığı yönetim biçimi. Meşrutiyet Osmanlı İmparatorluğu döneminde 1876 - 1878 tarihleri arasında gerçekleşmiştir. İkinci Meşrutiyet ise 1908 ve 1918 yılları arasında ele alınmıştır. Bu dönemler ile beraber parlamento sistemi için ilk adımlar atılmış ve önemli bir gelişim sağlanmıştır. Bu iki tarihsel dönemin ortak adı olarak bilinen Meşrutiyet, padişah yönetimi altında kurulmuş bir parlamento sistemi olarak da ele almak mümkün.

POMEM - BEKÇİ - PMYO SORU ve CEVAPLARI 5

  • POMEM - BEKÇİ - PMYO SORU ve CEVAPLARI 5
POMEM - BEKÇİ - PMYO SORU ve CEVAPLARI 5

POMEM - BEKÇİ - PMYO SORU ve CEVAPLARI 7

  • POMEM - BEKÇİ - PMYO SORU ve CEVAPLARI 7
POMEM - BEKÇİ - PMYO SORU ve CEVAPLARI 7